Kabak Koyu
- cansu yavuz
- 16 Ağu 2018
- 2 dakikada okunur
İlk kamp deneyimimizi korka korka gittiğimiz Shiva kamp da yaşadık. Buraya gitmeden önce instagramda kabak koyunu etiketlemiş neredeyse herkese sordum. Burası hakkında bilgi aldım. Benim içimi en çok rahatlatan Merve İnceler oldu. İnstagramda kabak etiketi ile paylaştığı fotoğrafı görünce ona da sordum. Sayesinde mükemmel bir tatil geçirdik.
Ekipmanlarımızı ayarladık önceki yazılarımda neyi nereden aldığımı anlatmıştım. Sonra koyulduk kabak koyuna doğru yola. Yükseklik korkunuz varsa ki ben ve Emrah'ın var manzaraya hiç bakamadık. Ama o yoldan giderken mutlaka etrafınıza bakın deniz manzarasında bir fotoğraf çekin. Yol çok dar ve virajlı sonunda kamp alanlarının olduğu yere ulaşmayı umuyorduk ama otoparklarla dolu bir alana ulaştık. Yol kenarları araba doluydu insanlar otoparka para vermek istememişler haklı olarak bizim araştırmalarımızda buraya araba ile gelirsen sadece otoparklara park edebileceğimizdi. Keşke insanlar doğru bilgi verseydi de paramız cebimizde kalsaydı.12 saati 10 TL otopark ücretlerinin(2018 fiyatı).Bizim kamp alanımız otoparklara çok uzak değildi ve kendi otoparkı vardı. Özellikle havuzlu bir kamp alanı seçmek istedik çünkü yorumlarda denizin çok dalgalı ve yolunun patika olduğunu duymuştuk.
Çalışan herkes çok cana yakın ve ilgiliydi. Bize çadırımızı kurmamız için yer gösterdiler. Kurduk ve hemen kendimizi havuza attık. Burası sabah kahvaltısı akşam yemeği içinde kendi çadırınızla 70 TL. Oradaki çadırlarla 80 TL. İçinde ağaç evlerde var. Seçim sizin ama biz çadırımızda rahat ettik. Akşama kadar tabiki acıktık ama burada fiyatlarda diğer yerlere göre uygun tost söyledik ikimizi de doyuracak şekilde üstelik bazlamada geldi yanında çay sınırsız 15 TL. Hamburger söyledik oldukça doyurucu oda 25 TL. 3 TL meyve suları. Dağ başında başka yemek yeme imkânınızın olmadığını düşünürsek buradaki insanlar sizi sömürmüyor açıkçası. Akşam yemekleri çok lezzetli akdeniz mutfağı. Açık büfe size sunuyorlar dilediğiniz kadar yiyorsunuz. Açıkçası bu fiyata beklentimin çok üstünde şeylerle karşılaştım.
Gece herkes odasına çekildi bir biz kaldık korku filmi açtık izledik. Semaverde çayımız cipsimiz başımızı her kaldırdığımda parlayan yıldızlar vardı. Biz buraya bayılmıştık ve mutlaka her sene gelmeyi aklımıza koyduk. Belli bir saatten sonra bizde gidip çadırımıza yattık. Çekirgelerin sesleri ağaç hışırtıları… Alışık olmadığımız şeylerdi uyumakta zorlandık. Daha doğrusu korktuk biraz. Gece saat 3-4 gibi hava biraz soğuk oldu. Yine de uyunmayacak gibi değildi. Sabah bir horozun çadırımızın önüne gelip bizi uyandırmasıyla kalktık. 8:30 da kahvaltı başlıyor burada. Kalkıp deniz manzaralı bir yere oturduk kahvaltımızı yaptık sonra dedik buraya gelmişken şu meşhur kabak koyuna gitmeden olmaz. O patikadan indik ve dalgalara savaş açtık. Otobüslerle gidebiliyorsunuz buraya fakat 60tl ile kalkıyor kaç kişi olduğu önemsiz kişi sayısına bölüyorlar. Ama çok akıllıca bir tercih gibi durmuyordu. Biraz tehlikeli geldi. Bizde yürüyerek inip çıktık. İnerken bacaklarınız titriyor sürekli fren yapmaktan. Biraz yorucu açıkçası. Ama gelip de buraya inmeden de dönülmez. Çıkarken de yoruluyorsunuz dinlene dinlene manzarayı izleye izleye çıkmak size yorgunluğunuzu hissettirmiyor.
Bizim ilk kamp maceramız böyle huzurlu bir yerde geçti herkese tavsiye ederim.
Comments